DİĞER
“Yörükoğlu’nun öykü kişileri daha çok kendi hikâyelerini anlatıyorlar, dertlenerek, şikâyet ederek, itiraf ederek... Beri yandan birkaç istisna dışında öykülerin kime anlatıldığı meçhul, ama karşımızda gibiler ya da karşılarında gibiyiz. Meçhul birine, anonim, adsız birilerine, ama belki de biraz benzer dertlerden mustarip birilerine kendilerini anlattıkları hissi bırakıyor öyküler.”
K24'te haftanın vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"Gazeteci-yazar Ümit Bayazoğlu’nun yeni kitabı Arap Kızı Camdan Bakıyor –Türkiye’nin 'siyah'ları, Osmanlı’daki köle ticaretine, köleliğin Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinde toplumsal hayattaki yerine Türkiye’ye yerleşmiş Afrika kökenli insanların hikâyeleri eşliğinde eğiliyor, masal gibi tekrarlayageldiğimiz tarihî ezberleri bozuyor."
"Eserler kendi dönemleri ve şartları içinde ele alınmalılar. Bugünün gözlükleriyle dünü görmeye, daha da vahimi biçimlendirmeye çalışmak gerçekten cahilce ve bencilce… Sanki her şeyi en iyi biz biliyor, en iyi biz değerlendiriyoruz. İşte metinleri göz önüne sermeyi en çok bunun için gerekli görüyorum. Edebiyat tarihçisi en iyi yorumcu olamaz, hele her zaman hiç olamaz."
Haziran ayının ilk vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
“Edebiyattan bizi bir yere ulaştırmasını değil, yola düşürmesini bekleriz. Oradan dünyaya bakabilmeyi. Yoldan dünyaya baktığımızda, başkalarına ve kendimize de bakıyoruz demektir. Kuşkusuz yola da bakıyoruzdur oradan –yola bakmak da yola dahil–, öyleyse edebiyata da!”
"Kitaptaki öykülerde hayatları birbirine bağlayan tekrarların, karakterlerin deneyimini daha makul sekanslara çekmeye yarayan bir duyarsızlaştırmaya, kötücül ya da eril şakalarla geçiştirmeye ya da buna benzer bir amacı olan kabalığa değil, ölümün altından kalkma olarak tabir edilen türde bir ironiye, karakterlerin gerçekliklerine ve öykülerde genele yayılan, her bireyin aynı saçmalıktaki kendi mağduriyetine anlam yükleme çabasına denk düştüğünü umuyorum."
"Romanın bir noktasında yan karakter olarak düşündüğüm Eylül o kadar sahici, o kadar gerçekçi geldi ki, romanın içinde kendi romanını, kendi arayışını yarattı ve bu kitabı var kıldı. Bütün karakterler arasında yolculuğa çıkma cesaretini bir tek Eylül gösterebildi."
"2020’de Covid-19 salgını koşullarında yazılıp yayınlanan ve Gülnur Acar Savran’ın akıcı Türkçesiyle okura kazandırılan Bakım Manifestosu, ‘evrensel bakım’a dayalı queer-feminist-ırkçılık karşıtı-eko-sosyalist bir siyasal tahayyül sunuyor."
Pangea Kitaplığı’nın ilk öykü kitabı ve ilk öykü seçkisi olan ve türün duayenleri ile edebiyatın usta isimlerini bir araya getiren İlk, İthaki Yayınları tarafından önümüzdeki günlerde yayımlanıyor. “Başlangıç” teması ekseninde kurgulanan bu bilimkurgu seçkisinin Bülent Somay tarafından yazılan sunuşunu Tadımlık olarak yayımlıyoruz.
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık